Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir

Medyanın Gücü

GÜNDEM 05.10.2021 - 17:42, Güncelleme: 26.11.2022 - 01:09 1492+ kez okundu.
 

Medyanın Gücü

Anlaşılamayan konu şu: Medya sizin istediğinizi yazmak zorunda değil...Medya sizi yazmak zorunda da değil. Ne kadar kötü olursa olsun, unutmayın ki sesinizi duyurmak için sizin medyaya ihtiyacınız var, medyanın size değil.

Anlaşılamayan konu şu: Medya sizin istediğinizi yazmak zorunda değil...Medya sizi yazmak zorunda da değil. Ne kadar kötü olursa olsun, unutmayın ki sesinizi duyurmak için sizin medyaya ihtiyacınız var, medyanın size değil. ... Medya her zaman için dördüncü kuvvettir, öyle olmaya devam edecektir." demiş köşe yazısında, Kuzeyin Sesi gazetesi yazarlarından Bülent Pınarbaşı.  Tadının damağımda kaldığı, " keşke biraz daha uzatsaydı da içimin yağları tastamam eriseydi!" dediğim nefis bir yazıydı.  Bülent bey konuyu her ne kadar hem iktidarın hem de muhalefetin medyaya karşı "vur abalıya!" tarzındaki yaklaşımları için yazmış olsa da, ben bahsi geçen konu hakkında kendimce, bazı hayallerimi ve özlemlerimi dile getirmek için bana sunulan köşeyi işgal etmeye karar verdim! Son yıllarda medyanın olması gerektiği gibi ve gerektiği şekilde özgür olmadığı herkesçe bilinen bir durum! Aklıselim, gözlem ve analiz yeteneği yüksek ve bu ülkede yaşayan her bireyin bunu inkar etmesi olanaksız.  Ben medyayı dikenli tarlaya benzetiyorum! Ve bu sektörde çalışan insanların ne tür zorluklarla karşılaştıklarına tanık olduğum için üzülüyorum.  Oysa... Sayın Pınarbaşı' nın köşe yazısında belirttiği gibi, medya dördüncü güçtür. Bir ülkedeki rotayı başlı başına ve salt kendi gücüyle değiştirmeye muktedir olan yadsınamaz bir sistemdir.  Kaldı ki sadece bizde değil, diğer ülke tarihlerine baktığımızda da nice hükümetlerin medya gücüyle yok olduğunu, eridiğini ve kamunun sesine kulak vermeyen yönetimlerinse çıkartmakta direndikleri veya toplumun sesine kulak vermeden, oldu - bittiye getirerek çıkarttıkları yasaların, konuyu medyanın ele almasıyla nasıl da bir anda "pat" diye çıkardıklarını veya değişikliğe gittiklerini gördük, okuduk. Şu bilinmeli ki, medya demek halkın sesi demek, toplum vicdanı demek. Yani, bir ülkeyi ülke yapan ulusun sesi demek... Zaten bunun için medya 4. güçtür ya... Ve zaten bunun için medya hiçbir gücün kuklası olmamalı ya! Hatırlayacak olursanız geçtiğimiz günlerde Amerika Başkanı ile İngiltere Başbakanı' nın ortak verdikleri basın demecinde, demeç öncesinde gazetecilere tanınan soru sorma hakkının basın toplantısı esnasında birden ve gerekçesiz olarak sınırlandırılması medyayı ayağa kaldırmış ve Beyaz Saray birgün sonra özür mahiyetinde bülten yayınlamak zorunda kalmıştı.  Hâsılı; medyayı hafife alan halkın sesini hafife almış demektir. Medya bunun için özgürdür ve özgür kalmalıdır.  Esen kalın.
Anlaşılamayan konu şu: Medya sizin istediğinizi yazmak zorunda değil...Medya sizi yazmak zorunda da değil. Ne kadar kötü olursa olsun, unutmayın ki sesinizi duyurmak için sizin medyaya ihtiyacınız var, medyanın size değil.

Anlaşılamayan konu şu:

Medya sizin istediğinizi yazmak zorunda değil...Medya sizi yazmak zorunda da değil. Ne kadar kötü olursa olsun, unutmayın ki sesinizi duyurmak için sizin medyaya ihtiyacınız var, medyanın size değil.
...
Medya her zaman için dördüncü kuvvettir, öyle olmaya devam edecektir." demiş köşe yazısında, Kuzeyin Sesi gazetesi yazarlarından Bülent Pınarbaşı. 

Tadının damağımda kaldığı, " keşke biraz daha uzatsaydı da içimin yağları tastamam eriseydi!" dediğim nefis bir yazıydı. 

Bülent bey konuyu her ne kadar hem iktidarın hem de muhalefetin medyaya karşı "vur abalıya!" tarzındaki yaklaşımları için yazmış olsa da, ben bahsi geçen konu hakkında kendimce, bazı hayallerimi ve özlemlerimi dile getirmek için bana sunulan köşeyi işgal etmeye karar verdim!

Son yıllarda medyanın olması gerektiği gibi ve gerektiği şekilde özgür olmadığı herkesçe bilinen bir durum! Aklıselim, gözlem ve analiz yeteneği yüksek ve bu ülkede yaşayan her bireyin bunu inkar etmesi olanaksız. 

Ben medyayı dikenli tarlaya benzetiyorum! Ve bu sektörde çalışan insanların ne tür zorluklarla karşılaştıklarına tanık olduğum için üzülüyorum. 

Oysa...

Sayın Pınarbaşı' nın köşe yazısında belirttiği gibi, medya dördüncü güçtür. Bir ülkedeki rotayı başlı başına ve salt kendi gücüyle değiştirmeye muktedir olan yadsınamaz bir sistemdir. 

Kaldı ki sadece bizde değil, diğer ülke tarihlerine baktığımızda da nice hükümetlerin medya gücüyle yok olduğunu, eridiğini ve kamunun sesine kulak vermeyen yönetimlerinse çıkartmakta direndikleri veya toplumun sesine kulak vermeden, oldu - bittiye getirerek çıkarttıkları yasaların, konuyu medyanın ele almasıyla nasıl da bir anda "pat" diye çıkardıklarını veya değişikliğe gittiklerini gördük, okuduk.

Şu bilinmeli ki, medya demek halkın sesi demek, toplum vicdanı demek. Yani, bir ülkeyi ülke yapan ulusun sesi demek... Zaten bunun için medya 4. güçtür ya... Ve zaten bunun için medya hiçbir gücün kuklası olmamalı ya!

Hatırlayacak olursanız geçtiğimiz günlerde Amerika Başkanı ile İngiltere Başbakanı' nın ortak verdikleri basın demecinde, demeç öncesinde gazetecilere tanınan soru sorma hakkının basın toplantısı esnasında birden ve gerekçesiz olarak sınırlandırılması medyayı ayağa kaldırmış ve Beyaz Saray birgün sonra özür mahiyetinde bülten yayınlamak zorunda kalmıştı. 

Hâsılı; medyayı hafife alan halkın sesini hafife almış demektir. Medya bunun için özgürdür ve özgür kalmalıdır. 

Esen kalın.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve korfezmanset.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.