Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Selin IŞIL
Köşe Yazarı
Selin IŞIL
 

KONYA' dayım...

İmza günü ve konferanslar için geldiğim KONYA'dan izlenimlerimle " MERHABA " demek istiyorum bu hafta size.    Her anımın dopdolu geçtiği güzel ilimiz Konya, nedense ilk defa beni bu derece büyüledi. Bir hafta süren seyahatim boyunca, neden daha önceki gelişimde etkisi altına girmediğime şaşırıp, " bu kez farklı olan neydi ?" sorusunu sordum kendime .   Belki de bir hafta süresince her girdiğim ortamda çok özel insanlarla karşılaşmış olmamdı bu kez durumu farklı kılan.   Havanın soğuğu bile, hatta karın ve zaman zaman " kış mevsimindeyiz " dercesine gücünü esirgemeyen tipinin bile varlığına umursamadan keyiflenerek, koşuşturmalarıma devam ettiğim güzel şehir.    "Özel insanlar" demişken; şüphesiz en özelleri DOWN SENDROMLU, henüz ergenliğe yeni adım atmış çocuklarımızın,  kardeşlerimizin çalıştığı Gökcem KONYA DOWN cafe restaurant idi beni etkileyen.   Kesinlikle, herkesin gelip görmesini istediğim; elit, nezih, kaliteli,pırıl pırıl bir mekân burası. İmza günüm için özellikle burayı seçmiş olmaktaki beni yanıltmayan hislerime bir kez daha şükrettim; saat 11.30 ' da ulaştığım bu güzide mekânın akşamında saat 17.30 sularında ayrılırken.  Saati belirtmekteki amacım elbette kasıtlı! Zira imza günü saat aralığım 12.00-15.00 iken, burada, bu çocuklar arasında ve bana huzur veren bu atmosferde aldığım keyfi vurgulamak istedim.   Taktir etmemek mümkün değil.Keza sapasağlam bedenlerin bile, keyfi olarak yan gelip yattığı, iş beğenmediği, tembellikten kollarını kıpırdatmadığı mazeret üreticilerinin burayı ve buradaki çocukları görmelerini isterim.   Müthiş bir kadro. Müthiş bir terbiye. Müthiş bir eğitim. Müthiş bir disiplin ve enerji. Ve her birinde sevilesi müthiş bir kibarlık ve de saygın tavırlar.    Miskin ruhlarına söz geçiremeyen bir kısım AHALİ, buradaki olağanüstü " yaşama adapte olma " çabasını görmeli.    Konya günlerimde beni en çok etkileyen, haz veren, huzur veren, tat veren yer ve yön bu oldu işte.    Gökcem KONYA DOWN' daki bu eşsiz çarkın dönmesini sağlayan " Gökcem Özel Çocuklar Eğitim ve Spor Kulübü Derneği kurucularına bir vatandaş ve bir birey olarak minnet duydum restauranttan ayrılırken.    Hayatın içinde başka hayatlara pozitif yaklaşabilen, bu yüce gönüllü insanların varlığıdır bizlere de insanlığımızı hatırlatan.    Bunun ben de yarattığı etkinin dumanı üstündeyken candan bir dostun " mutlaka görmelisin " diyerek, tutup kolumdan götürdüğü AYA ELENIA MÜZESİ, Konya'ya olan hayranlığımı ikiye katladı.    Yaşanmışlıkların izlerini seven biri olarak, bu müzedeki tarihin bugüne yansıma şekli beni fazlasıyla cezbetti. Bu arada; olur da bir gün yolunuzu Konya'ya düşürmek isterseniz AYA ELENIA MÜZESİ'nin Konya'nın Selçuklu ilçesine bağlı SİLLE mahallesinde olduğunun da bilgisini vereyim.    -7 derecede, bir solukta yaptığım bu gezinin sonrasındaki KULE AVM' de bulunan döner restauranta değinmeden geçemeyeceğim. Adıyla mütenasip " döner restaurant ". En azından ben bu ismi taktım bu ilginç yapıdaki restauranta.Çünkü gerçekten de bu müthiş mekanizma, kaldığınız süre boyunca 360 derece dönerek, Konya' nın her köşesine kuşbakışı seyriyle yemeğinizi keyif içinde tamamlama imkânı veriyor size.    Düşünün ki; akşam yemeğinizi ışıl ışıl yanan Konya şehriyle bütünleştiriyorsunuz.Bu muazzam histen çıkarak başka bir muazzam hissin bahsini yapmaya geldi sıra.    Söz konusu Konya olur da "Hz Mevlana' nın bahsi hiç geçmez mi ?" demeyin. Bu haftaki yazımın kapanış sahnesini ona ayırdım. İşin maneviyat kısmından veya Hz. Mevlâna türbesinin etkileyici, ruha dokunur, yürekleri sere serpe ferahlatan atmosferinden bahsetmeyeceğim. Çünkü zaten Türk halkı onun varlığından haberdar. Onun AŞK'a olan AŞIK'lığından haberdar. Onun sevgiye vurduğu mührünün izinden de haberdar.   Az sonra okuyacağınız dizeler de bunun işareti değil midir zaten ? "Sevgiden, tortulu bulanık sular arı-duru bir hale gelir. Sevgiden,dertler şifa bulur. Sevgiden, ölüler dirilir. Sevgiden, padişahlar kul olur.  Bu sevgi de bilgi neticesidir. "   Konya' da gitmeyi isteyip de bir türlü fırsat bulamadığım yer ise ; KELEBEKLER VADİSİ. Siz siz olun, eğer bir yol uğratırsanız bu vadiye mutlaka gidin ve o rengarenk kelebek dünyasının tadını benim için de çıkarın . 
Ekleme Tarihi: 13 Şubat 2020 - Perşembe

KONYA' dayım...

İmza günü ve konferanslar için geldiğim KONYA'dan izlenimlerimle " MERHABA " demek istiyorum bu hafta size. 
 
Her anımın dopdolu geçtiği güzel ilimiz Konya, nedense ilk defa beni bu derece büyüledi. Bir hafta süren seyahatim boyunca, neden daha önceki gelişimde etkisi altına girmediğime şaşırıp, " bu kez farklı olan neydi ?" sorusunu sordum kendime .
 
Belki de bir hafta süresince her girdiğim ortamda çok özel insanlarla karşılaşmış olmamdı bu kez durumu farklı kılan.
 
Havanın soğuğu bile, hatta karın ve zaman zaman " kış mevsimindeyiz " dercesine gücünü esirgemeyen tipinin bile varlığına umursamadan keyiflenerek, koşuşturmalarıma devam ettiğim güzel şehir. 
 
"Özel insanlar" demişken; şüphesiz en özelleri DOWN SENDROMLU, henüz ergenliğe yeni adım atmış çocuklarımızın,  kardeşlerimizin çalıştığı Gökcem KONYA DOWN cafe restaurant idi beni etkileyen.
 
Kesinlikle, herkesin gelip görmesini istediğim; elit, nezih, kaliteli,pırıl pırıl bir mekân burası. İmza günüm için özellikle burayı seçmiş olmaktaki beni yanıltmayan hislerime bir kez daha şükrettim; saat 11.30 ' da ulaştığım bu güzide mekânın akşamında saat 17.30 sularında ayrılırken. 
Saati belirtmekteki amacım elbette kasıtlı! Zira imza günü saat aralığım 12.00-15.00 iken, burada, bu çocuklar arasında ve bana huzur veren bu atmosferde aldığım keyfi vurgulamak istedim.
 
Taktir etmemek mümkün değil.Keza sapasağlam bedenlerin bile, keyfi olarak yan gelip yattığı, iş beğenmediği, tembellikten kollarını kıpırdatmadığı mazeret üreticilerinin burayı ve buradaki çocukları görmelerini isterim.
 
Müthiş bir kadro.
Müthiş bir terbiye.
Müthiş bir eğitim.
Müthiş bir disiplin ve enerji.
Ve her birinde sevilesi müthiş bir kibarlık ve de saygın tavırlar. 
 
Miskin ruhlarına söz geçiremeyen bir kısım AHALİ, buradaki olağanüstü " yaşama adapte olma " çabasını görmeli. 
 
Konya günlerimde beni en çok etkileyen, haz veren, huzur veren, tat veren yer ve yön bu oldu işte. 
 
Gökcem KONYA DOWN' daki bu eşsiz çarkın dönmesini sağlayan " Gökcem Özel Çocuklar Eğitim ve Spor Kulübü Derneği kurucularına bir vatandaş ve bir birey olarak minnet duydum restauranttan ayrılırken. 
 
Hayatın içinde başka hayatlara pozitif yaklaşabilen, bu yüce gönüllü insanların varlığıdır bizlere de insanlığımızı hatırlatan. 
 
Bunun ben de yarattığı etkinin dumanı üstündeyken candan bir dostun " mutlaka görmelisin " diyerek, tutup kolumdan götürdüğü AYA ELENIA MÜZESİ, Konya'ya olan hayranlığımı ikiye katladı. 
 
Yaşanmışlıkların izlerini seven biri olarak, bu müzedeki tarihin bugüne yansıma şekli beni fazlasıyla cezbetti. Bu arada; olur da bir gün yolunuzu Konya'ya düşürmek isterseniz AYA ELENIA MÜZESİ'nin Konya'nın Selçuklu ilçesine bağlı SİLLE mahallesinde olduğunun da bilgisini vereyim. 
 
-7 derecede, bir solukta yaptığım bu gezinin sonrasındaki KULE AVM' de bulunan döner restauranta değinmeden geçemeyeceğim. Adıyla mütenasip " döner restaurant ". En azından ben bu ismi taktım bu ilginç yapıdaki restauranta.Çünkü gerçekten de bu müthiş mekanizma, kaldığınız süre boyunca 360 derece dönerek, Konya' nın her köşesine kuşbakışı seyriyle yemeğinizi keyif içinde tamamlama imkânı veriyor size. 
 
Düşünün ki; akşam yemeğinizi ışıl ışıl yanan Konya şehriyle bütünleştiriyorsunuz.Bu muazzam histen çıkarak başka bir muazzam hissin bahsini yapmaya geldi sıra. 
 
Söz konusu Konya olur da "Hz Mevlana' nın bahsi hiç geçmez mi ?" demeyin. Bu haftaki yazımın kapanış sahnesini ona ayırdım. İşin maneviyat kısmından veya Hz. Mevlâna türbesinin etkileyici, ruha dokunur, yürekleri sere serpe ferahlatan atmosferinden bahsetmeyeceğim. Çünkü zaten Türk halkı onun varlığından haberdar. Onun AŞK'a olan AŞIK'lığından haberdar. Onun sevgiye vurduğu mührünün izinden de haberdar.
 
Az sonra okuyacağınız dizeler de bunun işareti değil midir zaten ?
"Sevgiden, tortulu bulanık sular arı-duru bir hale gelir.
Sevgiden,dertler şifa bulur.
Sevgiden, ölüler dirilir.
Sevgiden, padişahlar kul olur. 
Bu sevgi de bilgi neticesidir. "
 
Konya' da gitmeyi isteyip de bir türlü fırsat bulamadığım yer ise ; KELEBEKLER VADİSİ.
Siz siz olun, eğer bir yol uğratırsanız bu vadiye mutlaka gidin ve o rengarenk kelebek dünyasının tadını benim için de çıkarın . 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve korfezmanset.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

10
Kasım
17
Ekim
09
Ekim
19
Eylül
05
Eylül
31
Temmuz
19
Temmuz
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.