Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Selin IŞIL
Köşe Yazarı
Selin IŞIL
 

ESRA!

Merhaba sevgili dostlar... Bu haftaki yazı konumu Esra hanıma borçlu olduğum için başlığı da ona ithaf etmek istedim. Siz, "senin için bu kadar önemli olan ne yapmış olabilir ki adeta bir köşeyi ona adıyorsun! " demeden önce, ben kısacık ondan bahsedeyim sizlere. İlk kitabım HAYATA TUTUNUYORUM' un piyasaya çıkış arefesinde, tesadüfen tanışmıştık kendisiyle. Bilenler bilir ama bilmeyenler için yazayım; HAYATA TUTUNUYORUM'un biyografik bir kitap olması sebebiyle kişiler hakkında da üstü kapalı bahsetmişliğim olmuştur. Kitabımda hak edeni göklere çıkarırken, hak etmeyenleri de yerden yere vurmuşluğum vardır! Velhasıl sevgili Esra ile tanışmam, kitabımı yayımlanması için yayınevine verdiğim o güne denk geldi. Belki de tanışma faslımız o günden bir kaç ay öncesine rast gelseydi, muhtemelen onun da adı kitabın içinde bahsi geçen kişiler arasında yer alacaktı. Elbette olumlu yönde. Gel zaman git zaman kendisinin profesyonelliğine, her konudaki dikkat ve özenine ,yol yöntem bilen hallerine, dürüstlüğüne, azmine, görgüsüne ve anneliğine hayran kaldım. Hele beni cezbeden öyle bir yanı vardı ki işte o zaman " tamam" dedim. "Bu kişi benim bir projede yer alabileceğim, bilgisine güvenebileceğim, dönüp ardıma bakmadan birlikte yol alabileceğim en emin kişi" dedim kendime. Ve aynı zamanda seçkin ve kılıkırk yaran vasıflarından ötürü iyi de bir dost edindiğimi düşündüğüm kişi oldu sevgili Esra hanım. "Hele öyle bir yanı vardı ki" diye bahsettiğim konu ise; tam bir kitap kurdu olması! Ve nihayetinde bugün, sosyal medya yöneticiliğim de dahil kitaplarımla ilgili bütün koordinasyonları mükemmel bir şekilde  yapan ve yürüten, okurlarımla aramda temeli sağlam bir köprü görevi gören ve bunun dışında her türlü konuda bilgisine güvenerek danışabildiğim bir dost kendisi. Gelgelelim Esra hanımın bu haftaki köşe yazıma kattıklarına... Bildiğiniz gibi 1 Haziran tarihinden itibaren rutin hayatlarımıza geri dönüş için yasaklar kalktı. Üstünden çok geçmeden, yani 5 Hazirandan itibaren millet çıldırmış gibi sağa sola, tatil beldelerine akın etti resmen... Bir kaç gün içinde bu olağanüstü hızlı tatil formatına sağdan soldan, eşden dosttan gönderilen facia gibi çöplük yığını haline gelen sahil-plaj ve piknik alanı fotoğraflarıyla birlikte, henüz hangi ara koronanın kasvetini üzerinden attığını bile bilemediğim halkımızın ve yine hangi ara tatil planları yaparak, bu kirliliğe sebep olduklarını algılamak için çabalayan bendeniz tam da bunları düşünürken Esra yetişti imdadıma! Uzmanların dillerinde " bu serbestlik eski normal yaşamlarımızdaki gibi olmayacak, yeni normal düzen olacak! " lafları kurumamışken; milletimizin koşar adım, iki-üç günde plajlara ve mesire yerlerine kontrolsüz ve sosyal mesafesiz bir biçimde akın  etmesi ve akabinde bana ulaşan çöp yığını haline gelmiş alanlar üzüntümü ikiye katladı. Diyorum ya sevgili Esra'cığım hızır gibi yetişti imdadıma!. Gitmiş olduğu Bodrum tatilinde ben ve benim gibi toplumdaki salgının yeniden hortlaması adına endişe edenler için gittiği tatilde hafiye gibi, fotoğrafından tutun video çekimine kadar ince detayları içeren bilgiler sundu bana. Bildiğiniz sıkı bir araştırmacı- gazeteci kimliğine bürünüverdi, bizlere en doğru bilgileri aktarabilmek için. Onun gönderdiği bilgiler ve belgeler doğrultusunda bir nebze içim rahatladı ve en yukarıdan en alt basamağa kadar, bu işte var olan herkese dikkatleri, özenleri, aldıkları önlemler, pandemi konusunda vatandaşı sahiplenme ve doğru yönlendirme dahil, olan biten her şeye hayran kaldığımı söylemeliyim. Devletin aldığı tedbirler, yerel yönetimlerin aldığı önlemler ve üzerine tatil beldelerindeki özel kurum ve  otellerin aldığı sıkı önlemler bana "helal olsun" dedirtti. Gerçekten de "güvenli turizm" dedikleri şeyi harfiyen uyguladıklarına bu vesileyle tanık oldum. ✔Maskeli personel, ✔Sık sık yapılan sosyal alan dezenfekteleri, ✔Tatilci vatandaşa sürekli  yapılan uyarılar ve sağlık kontrolleri. ✔Hijyen kurallarına verilen önem. ✔Çalışan personelin dahi duruma son derece vakıf olan hal ve hareketleri. ✔Otellerin yemek salonlarında masa aralığındaki özen ✔Şezlong mesafe aralıkları ve her konuktan sonra dezenfekte edilmeleri... Kısacası her şey en ince detayına kadar düşünülmüş ve pandeminin  farkındalığının göstergesiydi her bir bilgi ve belge.  Yukarıdan gelen "turizm talimatlarının" ciddiyetle uygulanması çok sevindirici. Sevgili Esra hanıma bu bilgilendirmedeki titiz çalışmaları için ve tüm bunları yazabileceğim doneleri bana an ve an sunduğu için hepimiz adına teşekkür ediyorum. Hatta korona tehlikesini ciddiye alarak, talimatların yanısıra, vatandaşın sağlığını düşündüğü için ek önlemler alan turizm sektöründeki herkese teşekkür ediyorum. Yazının başlarında yazdığım çöplük yığını haline gelmiş plaj ve mesire yerleri fotoğrafları içinse hâlâ üzgün olmakla birlikte, bir şeyleri salt devletin ya da özel kuruluşların yapmasını beklemeden, bireyler olarak  da bize çok iş düştüğü kesin!. Hepsinden önemlisi, artık milletçe kişisel hijyen ve çevre temizliği sorumluluğunu almayı öğrenmeliyiz. Konakladığımız otel ve pansiyonların sanki kökünü satın almışız duygularından ve davranışlarından vaz geçerek, misafir olarak kaldığımız süre içinde en azından kendi çöpümüzü, pasağımızı toplamayı bilmeliyiz. Gittiğimiz tatil beldelerinin de yurdun bir parçası olduğunu unutmadan, evimizde gösterdiğimiz çer çöp özenini, tatilde bulunduğumuz süre içindeki beldenin sokak, cadde, yol ve plajlarına da göstermeliyiz. Pandeminin bize bunları da öğreteceği umuduyla sağlıklı ve temiz bir yaz dönemi diliyorum. Esen kalın.
Ekleme Tarihi: 28 Haziran 2020 - Pazar

ESRA!

Merhaba sevgili dostlar...

Bu haftaki yazı konumu Esra hanıma borçlu olduğum için başlığı da ona ithaf etmek istedim.

Siz, "senin için bu kadar önemli olan ne yapmış olabilir ki adeta bir köşeyi ona adıyorsun! " demeden önce, ben kısacık ondan bahsedeyim sizlere.

İlk kitabım HAYATA TUTUNUYORUM' un piyasaya çıkış arefesinde, tesadüfen tanışmıştık kendisiyle.

Bilenler bilir ama bilmeyenler için yazayım; HAYATA TUTUNUYORUM'un biyografik bir kitap olması sebebiyle kişiler hakkında da üstü kapalı bahsetmişliğim olmuştur. Kitabımda hak edeni göklere çıkarırken, hak etmeyenleri de yerden yere vurmuşluğum vardır!

Velhasıl sevgili Esra ile tanışmam, kitabımı yayımlanması için yayınevine verdiğim o güne denk geldi.

Belki de tanışma faslımız o günden bir kaç ay öncesine rast gelseydi, muhtemelen onun da adı kitabın içinde bahsi geçen kişiler arasında yer alacaktı. Elbette olumlu yönde.

Gel zaman git zaman kendisinin profesyonelliğine, her konudaki dikkat ve özenine ,yol yöntem bilen hallerine, dürüstlüğüne, azmine, görgüsüne ve anneliğine hayran kaldım.

Hele beni cezbeden öyle bir yanı vardı ki işte o zaman " tamam" dedim. "Bu kişi benim bir projede yer alabileceğim, bilgisine güvenebileceğim, dönüp ardıma bakmadan birlikte yol alabileceğim en emin kişi" dedim kendime. Ve aynı zamanda seçkin ve kılıkırk yaran vasıflarından ötürü iyi de bir dost edindiğimi düşündüğüm kişi oldu sevgili Esra hanım. "Hele öyle bir yanı vardı ki" diye bahsettiğim konu ise; tam bir kitap kurdu olması!

Ve nihayetinde bugün, sosyal medya yöneticiliğim de dahil kitaplarımla ilgili bütün koordinasyonları mükemmel bir şekilde  yapan ve yürüten, okurlarımla aramda temeli sağlam bir köprü görevi gören ve bunun dışında her türlü konuda bilgisine güvenerek danışabildiğim bir dost kendisi.

Gelgelelim Esra hanımın bu haftaki köşe yazıma kattıklarına...

Bildiğiniz gibi 1 Haziran tarihinden itibaren rutin hayatlarımıza geri dönüş için yasaklar kalktı. Üstünden çok geçmeden, yani 5 Hazirandan itibaren millet çıldırmış gibi sağa sola, tatil beldelerine akın etti resmen...

Bir kaç gün içinde bu olağanüstü hızlı tatil formatına sağdan soldan, eşden dosttan gönderilen facia gibi çöplük yığını haline gelen sahil-plaj ve piknik alanı fotoğraflarıyla birlikte, henüz hangi ara koronanın kasvetini üzerinden attığını bile bilemediğim halkımızın ve yine hangi ara tatil planları yaparak, bu kirliliğe sebep olduklarını algılamak için çabalayan bendeniz tam da bunları düşünürken Esra yetişti imdadıma!

Uzmanların dillerinde " bu serbestlik eski normal yaşamlarımızdaki gibi olmayacak, yeni normal düzen olacak! " lafları kurumamışken; milletimizin koşar adım, iki-üç günde plajlara ve mesire yerlerine kontrolsüz ve sosyal mesafesiz bir biçimde akın  etmesi ve akabinde bana ulaşan çöp yığını haline gelmiş alanlar üzüntümü ikiye katladı.

Diyorum ya sevgili Esra'cığım hızır gibi yetişti imdadıma!. Gitmiş olduğu Bodrum tatilinde ben ve benim gibi toplumdaki salgının yeniden hortlaması adına endişe edenler için gittiği tatilde hafiye gibi, fotoğrafından tutun video çekimine kadar ince detayları içeren bilgiler sundu bana.

Bildiğiniz sıkı bir araştırmacı- gazeteci kimliğine bürünüverdi, bizlere en doğru bilgileri aktarabilmek için.

Onun gönderdiği bilgiler ve belgeler doğrultusunda bir nebze içim rahatladı ve en yukarıdan en alt basamağa kadar, bu işte var olan herkese dikkatleri, özenleri, aldıkları önlemler, pandemi konusunda vatandaşı sahiplenme ve doğru yönlendirme dahil, olan biten her şeye hayran kaldığımı söylemeliyim.

Devletin aldığı tedbirler, yerel yönetimlerin aldığı önlemler ve üzerine tatil beldelerindeki özel kurum ve  otellerin aldığı sıkı önlemler bana "helal olsun" dedirtti.

Gerçekten de "güvenli turizm" dedikleri şeyi harfiyen uyguladıklarına bu vesileyle tanık oldum.

✔Maskeli personel,
✔Sık sık yapılan sosyal alan dezenfekteleri,
✔Tatilci vatandaşa sürekli  yapılan uyarılar ve sağlık kontrolleri.
✔Hijyen kurallarına verilen önem.
✔Çalışan personelin dahi duruma son derece vakıf olan hal ve hareketleri.
✔Otellerin yemek salonlarında masa aralığındaki özen
✔Şezlong mesafe aralıkları ve her konuktan sonra dezenfekte edilmeleri...

Kısacası her şey en ince detayına kadar düşünülmüş ve pandeminin  farkındalığının göstergesiydi her bir bilgi ve belge. 

Yukarıdan gelen "turizm talimatlarının" ciddiyetle uygulanması çok sevindirici.

Sevgili Esra hanıma bu bilgilendirmedeki titiz çalışmaları için ve tüm bunları yazabileceğim doneleri bana an ve an sunduğu için hepimiz adına teşekkür ediyorum.

Hatta korona tehlikesini ciddiye alarak, talimatların yanısıra, vatandaşın sağlığını düşündüğü için ek önlemler alan turizm sektöründeki herkese teşekkür ediyorum.

Yazının başlarında yazdığım çöplük yığını haline gelmiş plaj ve mesire yerleri fotoğrafları içinse hâlâ üzgün olmakla birlikte, bir şeyleri salt devletin ya da özel kuruluşların yapmasını beklemeden, bireyler olarak  da bize çok iş düştüğü kesin!.

Hepsinden önemlisi, artık milletçe kişisel hijyen ve çevre temizliği sorumluluğunu almayı öğrenmeliyiz.

Konakladığımız otel ve pansiyonların sanki kökünü satın almışız duygularından ve davranışlarından vaz geçerek, misafir olarak kaldığımız süre içinde en azından kendi çöpümüzü, pasağımızı toplamayı bilmeliyiz.

Gittiğimiz tatil beldelerinin de yurdun bir parçası olduğunu unutmadan, evimizde gösterdiğimiz çer çöp özenini, tatilde bulunduğumuz süre içindeki beldenin sokak, cadde, yol ve plajlarına da göstermeliyiz.

Pandeminin bize bunları da öğreteceği umuduyla sağlıklı ve temiz bir yaz dönemi diliyorum.

Esen kalın.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve korfezmanset.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

10
Kasım
17
Ekim
09
Ekim
19
Eylül
05
Eylül
31
Temmuz
19
Temmuz
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.