Küçücük İzmit Körfezi’nde 40 civarında liman bulunuyor. Körfez’deki yegâne kamu limanı Derince Limanıydı.  İlimizde ve ülkemizdeki pek çok kamu malı gibi, Derince limanı da özelleştirildi.  Limanın adı Safiport olarak değiştirildi. Özelleştirme protokolüne göre, Safiport Limanı yeni yatırımlarla modernleştirilecek, büyütülecekti. Geçtiğimiz yıllarda şirket, limanı büyütmek için, çok yoğun bir dolgu çalışması başlattı. Aslında ilimizdeki bütün yetkililer (Vali, büyükşehir başkanı, milletvekilleri vs.) “İzmit Körfezi’ne artık yeni liman istemiyoruz” diyordu. Ama Safiport gücünü Ankara’dan alıyordu, büyüyecekti. Derince’de denizin çok büyük bölümünü dolduracaktı. Doldurma işine başladı. Hani neredeyse, Derince ile Gölcük arasında deniz tamamen dolacak, dev bir liman ortaya çıkacaktı. Bu kent, denizi doldurmanın ne kadar sakıncalı, ne kadar yanlış olduğunu 17 Ağustos 1999 depreminde görmüştü. Doğa, denizde doldurulan alanları bir depremle geri alıyordu. Aslında İzmit Körfezi’nde bir karış yeri bile doldurmak, bu kent için yapılacak en büyük kötülüklerden biri olacaktı. Safiport’un Derince’de denizi çok geniş bir alanda doldurma girişimine ilimizde kimse karşı çıkamadı. Sadece Derince’nin eski belediye başkanı Ali Haydar Bulut, bu projenin Derince ve İzmit Körfezi için bir ihanet olduğunu görebiliyordu. Limanı denizi doldurarak büyütme işlemine engel oldu. İnşaatı mühürledi. Belki de Derince belediyesi eski başkanı Ali Haydar Bulut’un 31 Mart’ta yeniden aday gösterilmemesinin, kenara çekilmesinin önemli nedenlerinden biri, bu Safiport direnişidir. Bulut, yeniden aday gösterilmedi. Şimdi, Safiport mahkeme kararıyla, yeniden dolgu işine başlayacakmış. Derince belediyesinin mevcut başkanı Zeki Aygün’ün bu işe direneceğini hiç sanmıyorum. Büyükşehir de oralı olmayacaktır.  Derince sahili hoyratça doldurulacak. Denizin üzerine çok geniş beton bir alan oluşturulacak. Hafriyat kamyonları vızır vızır gidip, gelecek. İzmit Körfezi’nin en doğu ucunda çok büyük bir liman ortaya çıkacak. Bize “Yüzlerce kişi istihdam edilecek” diyecekler. “Türkiye’nin ihracatı ve ithalatı artacak” diyecekler. Derince Limanının devasa boyutlara ulaşmasıyla birlikte ilimizde hem gemi, hem araç trafiği artacak. Bu arada hala otoyol ile liman bağlantısı yapılmadığı için bu kentin şehir içi yolu olan D-100’de kamyon ve tır trafiği olağanüstü artacak. İzmit’in burnunun dibine , Türkiye’nin en büyük limanlarından biri geliyor. İzmit Körfezi’ne büyüsünler diye balık yavrularının atıldığı bir dönemde, denizde çok geniş bir alan betonla dolduruluyor. Kabul, Safiport limanı 35-40 yıl sonra yeniden devletin olacak. Ama İzmit Körfezi çok büyük bir yara daha alacak. Allah korusun, bir de yeni bir deprem olursa, Körfez perişan olacak. Yazık, kimsenin sesi çıkmıyor. Yazık, kimse bu gerçekleri göremiyor. Bir Ali Haydar Bulut görmüştü, O’nu da devre dışı bıraktılar… Değerli dost Ali Haydar Bulut dün Derince’de hain bir saldırıya uğramış, yaralanmış, büyük olasılıkla saldırganlar başkanlığı döneminde taviz vermediği gruplardandır. Kendisine acil şifalar dilerim. MEHMET TABAK CEZAEVİNDE, FETÖ BİTTİ Mİ? 15 Temmuz 2016 tarihindeki hain darbe girişiminin ardından, hem ülke genelinde, hem de ilimizde çok büyük haksızlıklar yaşandı. Yara hala kanıyor. Benim bu kentte tanıdığım en düzgün, en dürüst ve çalışkan iş adamlarından biri Mehmet Tabak’tır. Beko bayii olarak ilimizde çok saygın bir yer edindi. Ben evimin pek çok beyaz eşya ihtiyacını Tabak Ticaretten satın almışımdır. Mehmet Tabak, çocuklarını, damatlarını da kendisi gibi çok dürüst yetiştirmiştir. Sanırım yaşı 70’lerin üzerindedir. 15 Temmuz sonrası tutuklandı. Bir süre cezaevinde yattı. Şimdi, cezası kesinleşmiş, yeniden Kandıra Cezaevine konulmuş. Yazıktır, günahtır, ayıptır. Bu kentte ne FETÖ’cülerin nasıl adam sıfatında dolaştıklarını biliyoruz. Mehmet Tabak gibi bu kentle özdeşleşmiş başarılı bir iş adamı, bu yaşta cezaevine kapatılınca şimdi FETÖ bitmiş mi olacak. Cezaevine konulan Tabak’ı elinde silahla darbe yapmak için dolaşırken gören var mı?