Borç içinde yüzen belediye kimlere para dağıtıyor

Körfez belediyesi önce, bütün aydinlatma  direklerine Ilcemizin sembolü kiraz (ucube ve estetikten uzak kiraz şekilli aydınlatma ) taktılar. Ne gereği vardı? Direklerde aydınlatma varken bu ucube aydınlatmayı takmak savurganlık değil mi?  Diye sorsanız halkçı! kesilirler, halk istedi biz de yaptık derler. Oysaki halkçılık, bu ucube kiraz aydınlatması maliyetine, kiraz bahçeleri kurarak yoksul halkın kursağına bu eşsiz meyvenin girmesini sağlamaktır; savurganlık yaparak, birilerini zengin etmek, parasını da halktan çıkarmak değildir. Sonra, aynı aydinlatma direklerine çiçek saksıları ilave edildi. Şu an hiçbiri yerinde değil, umarım yerine yenilerini koymayı düşünmezler. Çünkü, halkın cebinden çıkacak para ile bir başka açı doyurmazlar. Şimdi ise yeni bir halkçılık! uygulaması başlatılmış. Yarimca sahilindeki her palmiye ağacının dibine elektrik hatları çekilmiş, iki adet aydinlatma lambası konulmuş, elektrik baglantiları yapılıyor. Düşündüm, taşındım bu çalışmanın amacı nedir? diye işin içinden bir türlü çıkamadım. Sahil boyunca elektrik aydinlatma direkleri var ve hatta ağaçların arasında daha büyük aydınlatma direkleri var. Gece her taraf  pırıl pırıl aydınlık. Acaba bunlar palmiyeleri uyutmak mı istemiyorlar. Ağaçlar, uykuya dalmasın, rüya da görmesin mi istiyorlar. Kesin öyledir dedim ve kendimi de buna inandirdım. Yoksa, birileri ac kalmış, kiraz şekilli aydınlatma ve direk üstü çiçek israfı gibi kesin değildir  dedim. Palmiyelere dönüp,  çok kısa zamanınız kaldı, uyuyacağınız uykuyu, göreceğiniz düşü şimdiden görün, yarın uykusuz geceler başlayacak. Bu kadar aydınlık israf değil, Yarımca sahiline yeni aydinlatma gerekiyor. Çünkü, pandemi falan yok. Okullar, camiler, sokaklar, avmler dezenfekte edildi. Yoksul kimsemiz yok çok şükür mü diyorsunuz? Vicdanınız evet diyorsa, bu salgının adı israf virüsü. Kardeşim, vicdanınızı da ampul takın. Hiç bir sorun kalmamış olsa, yollara halı döşeyin, ağzımı açarsam, namerdim.