Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir

Hayat Devam ediyor..

13.09.2020 - 13:35, Güncelleme: 26.11.2022 - 01:09 1626+ kez okundu.
 

Hayat Devam ediyor..

“Senin olmadığın hayatta ben damla damla kuruyorum” dedi, bugün bir arkadaşım bana.

“Senin olmadığın hayatta ben damla damla kuruyorum” dedi, bugün bir arkadaşım bana. Bunu derken beni kastetmedi tabi ki! Sevgiliye dedi; özlemine, hasretine, kavuşamadığı  aşkına!. Unutamadığı günlerine, özlediği yarınlarına dedi. “Senin olmadığın hayatta ben damla damla kuruyorum” Nasıl içten, yürekten geliyor değil mi? “Kelimelerin tükendiği an” derler ya, işte öyle bir an oldu benim için.  Sonbaharda dökülen yapraklar misali, dökülüyor muydu kolu kanadı, en büyüğü de umutları kırılıyor muydu? Bir bir... Hayalleri, yarınları, elinden kayıp gidiyor muydu? Evet ,öyle oluyordu; her geçen gün biraz daha hayattan kopuyordu sanki. Yaşam mücadelesi azalmıştı, kalbi bu gün biraz daha yavaş atıyordu, sevdiğini görmediği her an. Özlemi yüreğine düştüğü an, kalbi daha az atıyordu sanki.  İşte sevmek böyle bir şeydi!. Peki sevmek, sadece sevgiliye olan bir sevgi midir? Bir çiçeği sevemez misin mesela ya da gökyüzünü, denizi, uçsuz bucaksız okyanusları... Uzakları sevemez misin? Rüzgara karşı açtığın kollarını ya da bir çocuğu? Gölgesinde serinlediğin bir ağacı? Hayatı... mesela yaşamayı, sevemez misin? Ben çiçeklerimi seviyorum, büyük bir aşk ile. Bana umut veriyor, hayat, huzur da veriyor yanında çay niyetine. Nefes almayı seviyorum. Bazen, değişik kokuları almayı ya da çıplak ayakla çimenlerde koşmayı. Bazen de top oynamayı seviyorum kan ter içinde kalana kadar. Saatlerce sohbet etmeyi seviyorum, dostlarımla. Bazen bir film izlemeyi, gülmeyi seviyorum mesela ya da  şarkı söylediğimde yanlış kelime söyleyişimi. En önemlisi; kendimi seviyorum!. Evimi seviyorum ben, içinde gülüşen çocuklarımı. Kısacası hayatı seviyorum ben, yaşamayı... Şükrediyorum her gece yatağa girdiğimde. Elimdekileri say say bitiremiyorum şükürlerimin içinde. Sabah uyandığımda "günaydın" demeyi, yataktan kalkmayı, elimi yüzümü yıkamayı, kahvaltı yapmayı seviyorum. Ve buna da şükrediyorum… Usanmadan her gün kitap okumayı seviyorum. Bunun yanında yazmayı da. Okuduklarımı anlamayı da seviyorum. Bir de bakmışım akşam olmuş ki işte o zaman tekrar uyumayı seviyorum. Peki soruyorum size, neden etrafımızda bu kadar sevmeye ve yaşamaya değer güzellikler var iken tek bir şeyi sevelim? Tek bir kişi için “senin olmadığın hayatta ben damla damla kuruyorum” diyelim… Neden? Aşk da olsun evet, sevgili de olsun ama hiçbir zaman olmazsa olmaz demeyi sevmeyelim. Hayat devam ediyor. Umutla bakalım yarınlarımıza, umut edelim ki tekrar sevebilelim…
“Senin olmadığın hayatta ben damla damla kuruyorum” dedi, bugün bir arkadaşım bana.

“Senin olmadığın hayatta ben damla damla kuruyorum” dedi, bugün bir arkadaşım bana.

Bunu derken beni kastetmedi tabi ki! Sevgiliye dedi; özlemine, hasretine, kavuşamadığı  aşkına!.

Unutamadığı günlerine, özlediği yarınlarına dedi.

“Senin olmadığın hayatta ben damla damla kuruyorum”

Nasıl içten, yürekten geliyor değil mi?

“Kelimelerin tükendiği an” derler ya, işte öyle bir an oldu benim için.

 Sonbaharda dökülen yapraklar misali, dökülüyor muydu kolu kanadı, en büyüğü de umutları kırılıyor muydu? Bir bir... Hayalleri, yarınları, elinden kayıp gidiyor muydu?

Evet ,öyle oluyordu; her geçen gün biraz daha hayattan kopuyordu sanki. Yaşam mücadelesi azalmıştı, kalbi bu gün biraz daha yavaş atıyordu, sevdiğini görmediği her an. Özlemi yüreğine düştüğü an, kalbi daha az atıyordu sanki.

 İşte sevmek böyle bir şeydi!.

Peki sevmek, sadece sevgiliye olan bir sevgi midir? Bir çiçeği sevemez misin mesela ya da gökyüzünü, denizi, uçsuz bucaksız okyanusları...

Uzakları sevemez misin? Rüzgara karşı açtığın kollarını ya da bir çocuğu?

Gölgesinde serinlediğin bir ağacı? Hayatı... mesela yaşamayı, sevemez misin?

Ben çiçeklerimi seviyorum, büyük bir aşk ile. Bana umut veriyor, hayat, huzur da veriyor yanında çay niyetine.

Nefes almayı seviyorum. Bazen, değişik kokuları almayı ya da çıplak ayakla çimenlerde koşmayı. Bazen de top oynamayı seviyorum kan ter içinde kalana kadar.

Saatlerce sohbet etmeyi seviyorum, dostlarımla.

Bazen bir film izlemeyi, gülmeyi seviyorum mesela ya da  şarkı söylediğimde yanlış kelime söyleyişimi.

En önemlisi; kendimi seviyorum!.

Evimi seviyorum ben, içinde gülüşen çocuklarımı.

Kısacası hayatı seviyorum ben, yaşamayı...

Şükrediyorum her gece yatağa girdiğimde. Elimdekileri say say bitiremiyorum şükürlerimin içinde.

Sabah uyandığımda "günaydın" demeyi, yataktan kalkmayı, elimi yüzümü yıkamayı, kahvaltı yapmayı seviyorum. Ve buna da şükrediyorum…

Usanmadan her gün kitap okumayı seviyorum. Bunun yanında yazmayı da. Okuduklarımı anlamayı da seviyorum. Bir de bakmışım akşam olmuş ki işte o zaman tekrar uyumayı seviyorum.

Peki soruyorum size, neden etrafımızda bu kadar sevmeye ve yaşamaya değer güzellikler var iken tek bir şeyi sevelim?

Tek bir kişi için “senin olmadığın hayatta ben damla damla kuruyorum”

diyelim…

Neden?

Aşk da olsun evet, sevgili de olsun ama hiçbir zaman olmazsa olmaz demeyi sevmeyelim.

Hayat devam ediyor. Umutla bakalım yarınlarımıza, umut edelim ki tekrar sevebilelim…

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve korfezmanset.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.