Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir

Hey hayat,

GÜNDEM 23.08.2020 - 15:39, Güncelleme: 26.11.2022 - 01:09 2303+ kez okundu.
 

Hey hayat,

Kimsin sen? Ne yersin, ne içersin, nereden gelip nereye gidersin?

Kimsin sen? Ne yersin, ne içersin, nereden gelip nereye gidersin? Evli misin? Bekar mı? Sever misin, yoksa ağlar mısın? Gülmeyi bilir misin mesela, en olmadık anlarda? Ya da ağlar mısın, gülerken? Kısa mısın, uzun mu?   Evet, şimdi oldu işte;  kısasın sen, hem de çok kısa.   Zamanın var mı? Haydi biraz sohbet edelim.   Eğer yok dersen onu da anlarım ve çeker giderim! Her zaman yaptığım gibi, gözyaşlarımı içime akıta  akıta...   Dur bir çay demleseydim ya da bir kahveyi karşılıklı içsek, kırk yıl hatırı var derler ya, belki kırk yıl kalırsın yanımda.   Derdime derman, yüzüme gülücük olursun. Ona da olmaz dersen, ben çeker giderim uzaklara... Hayat deyince, benim aklıma bunlar geliyor işte. İşin özü kısacık bir dünya. Göz açıp geçinceye kadar geçen zaman. Peki, nasıl değerlendirmeli bu zamanı, soruyorum size? Hiç mi üzülmeyelim ya da hiç mi gülmeyelim. Dost bulmayalım mı kendimize şu kısacık hayatta.   Ben diyorum ki, dolu dolu yaşayalım. Susmadan şarkı söyleyelim mesela ya da kürek çekelim uzak diyarlara. Sonunda mutlu olalım da gerisi hiç önemli değil. Yaşayalım mesela inadına!   Gülelim ki biraz daha çalalım hayattan payımızdan fazlasını. Gülmek insanı yaşlandırmaz derler ya; her derde deva. İşte biz de öyle yapalım.   Diyeceksiniz ki, neden böyle uzun uzun hayattan anlattın?   Çok zor bir süreçten geçiyoruz dostlar. Dönüp arkamıza bakmaya bile belki vaktimiz olmayacak, her anımızın kıymetini bilelim. Küsmeyelim, kötü söz söylemeyelim. Sevelim, sevilelim kısaca. Doyana kadar tıka basa yemek yemeyelim sağlığımız için. Saatlerce bilgisayar, televizyon karşısında zaman öldürmeyelim. Daha fazla sohbet edelim, konuşmadıklarımızı konuşup, eğlenelim.  Geçmişi yad ederken kederden uzak. Gülümseyelim hayata... "Bu da geçer be üstad" diyelim, yanı başımızda oturana.   Bir kitap açıp en güzel alıntıyı paylaşalım, yorum yapalım beraber, ağlanmalar sızlanmalar yerine. En önemlisi de kıymetini bilelim geçen her anımızın, sanki on saniye sonra ayağımız kayacakta elveda diyecekmişiz gibi on saniyenin kıymetini bilelim.   İç sesimizi dinleyelim mesela; "bir şans, evet bir şans, daha ver" diyorsa hemen  verelim. Yaşımız kaç olursa olsun yürekten istediklerimizi ertelediğimiz hayatı kucaklayalım kendimiz için. Çok mu yoğun çalışıyordun, hiç mi vaktin yoktu,  ufacık bir bahçe yapmaya kendine, toprağa ayak basmaya, "işte sana fırsat aklından geçeni erteleme" diyor hayat. Dur bekle, sessiz ol iç sesin konuşuyor. Saklı kalmış cennetine alıyor seni. Sakın korkma!   Bir adım, bir adım daha... İşte bak, mutluluk orada el sallıyo
Kimsin sen? Ne yersin, ne içersin, nereden gelip nereye gidersin?

Kimsin sen? Ne yersin, ne içersin, nereden gelip nereye gidersin?

Evli misin? Bekar mı? Sever misin, yoksa ağlar mısın? Gülmeyi bilir misin mesela, en olmadık anlarda? Ya da ağlar mısın, gülerken?

Kısa mısın, uzun mu?

 

Evet, şimdi oldu işte;  kısasın sen, hem de çok kısa.

 

Zamanın var mı? Haydi biraz sohbet edelim.

 

Eğer yok dersen onu da anlarım ve çeker giderim! Her zaman yaptığım gibi, gözyaşlarımı içime akıta  akıta...

 

Dur bir çay demleseydim ya da bir kahveyi karşılıklı içsek, kırk yıl hatırı var derler ya, belki kırk yıl kalırsın yanımda.

 

Derdime derman, yüzüme gülücük olursun. Ona da olmaz dersen, ben çeker giderim uzaklara...

Hayat deyince, benim aklıma bunlar geliyor işte. İşin özü kısacık bir dünya. Göz açıp geçinceye kadar geçen zaman. Peki, nasıl değerlendirmeli bu zamanı, soruyorum size? Hiç mi üzülmeyelim ya da hiç mi gülmeyelim. Dost bulmayalım mı kendimize şu kısacık hayatta.

 

Ben diyorum ki, dolu dolu yaşayalım. Susmadan şarkı söyleyelim mesela ya da kürek çekelim uzak diyarlara. Sonunda mutlu olalım da gerisi hiç önemli değil. Yaşayalım mesela inadına!

 

Gülelim ki biraz daha çalalım hayattan payımızdan fazlasını. Gülmek insanı yaşlandırmaz derler ya; her derde deva. İşte biz de öyle yapalım.

 

Diyeceksiniz ki, neden böyle uzun uzun hayattan anlattın?

 

Çok zor bir süreçten geçiyoruz dostlar. Dönüp arkamıza bakmaya bile belki vaktimiz olmayacak, her anımızın kıymetini bilelim. Küsmeyelim, kötü söz söylemeyelim. Sevelim, sevilelim kısaca. Doyana kadar tıka basa yemek yemeyelim sağlığımız için. Saatlerce bilgisayar, televizyon karşısında zaman öldürmeyelim. Daha fazla sohbet edelim, konuşmadıklarımızı konuşup, eğlenelim.  Geçmişi yad ederken kederden uzak. Gülümseyelim hayata...

"Bu da geçer be üstad" diyelim, yanı başımızda oturana.

 

Bir kitap açıp en güzel alıntıyı paylaşalım, yorum yapalım beraber, ağlanmalar sızlanmalar yerine. En önemlisi de kıymetini bilelim geçen her anımızın, sanki on saniye sonra ayağımız kayacakta elveda diyecekmişiz gibi on saniyenin kıymetini bilelim.

 

İç sesimizi dinleyelim mesela; "bir şans, evet bir şans, daha ver" diyorsa hemen  verelim.

Yaşımız kaç olursa olsun yürekten istediklerimizi ertelediğimiz hayatı kucaklayalım kendimiz için. Çok mu yoğun çalışıyordun, hiç mi vaktin yoktu,  ufacık bir bahçe yapmaya kendine, toprağa ayak basmaya, "işte sana fırsat aklından geçeni erteleme" diyor hayat. Dur bekle, sessiz ol iç sesin konuşuyor. Saklı kalmış cennetine alıyor seni. Sakın korkma!

 

Bir adım, bir adım daha... İşte bak, mutluluk orada el sallıyo

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve korfezmanset.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.