Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir

Restoran yetkilisine, kadın çalışanı taciz ettiği iddiasıyla açılan davaya başlandı

ASAYİŞ 30.05.2019 - 21:57, Güncelleme: 26.11.2022 - 01:09 2191+ kez okundu.
 

Restoran yetkilisine, kadın çalışanı taciz ettiği iddiasıyla açılan davaya başlandı

Körfez’de TEM Otoyolu kenarında faaliyette bulunan bir iş yerinde yaşandığı iddia edilen ve çalışan bayan personelin, amiri tarafından tacize uğramasıyla ilgili ilk duruşma yapıldı. Duruşma öncesinde Körfez Adliyesi’ne gelen ve “Kadın savunma ağı” adı verilen platforma dahil olan kadınlar, S.A. adlı davacı kadına destek verdiler.

Duruşma öncesin de Körfez İlçe Adliyesi’ne gelen ve bir yazılı açıklama yapan platform üyeleri, güçlü bir kadın dayanışması yapıldığını ve yalnız olmadıklarını söylediler. Yapılan yazılı açıklamada, “TEM Otoyolu Körfez İlçesinde yer alan ünlü bir fastfood restoranında çalışan bir kadın arkadaşımızın, amirinin tacizi üzerine bulunduğu suç duyurusu sonucunda savcı kovuşturma kararı verdi. Bugün, açılan davanın ilk duruşmasında arkadaşımızla dayanışmak, "işyerlerinde cinsel tacize ve mobbinge karşı savunmasız değiliz" demek için bir araya geldik. Taciz, tecavüz ve istismar haberlerinin ardı arkasının kesilmediği bir süreçten geçerken kadınlar olarak bizlere yönelmiş saldırıların pek çok farklı boyutuyla karşı karşıyayız.  Bu saldırıların ciddi bir kısmını oluşturmasına rağmen, gündemde gerektiği kadar yer etmeyen ve üzerine söz söylenmeyen, örtpas edilen başlıklardan bir tanesi de işyerlerinde yaşadığımız güvencesizlik, cinsel taciz ve mobbing uygulamaları. Mevcut ekonomik kriz, yaşamımızın her alanına sirayet ederken ve bu krizin türlü yansımaları pek çok boyutuyla ele alınırken, krizin kadınlar ve kadın emeği üzerindeki etkileri büyük ölçüde gözardı ediliyor ve bunun sonucu zaten güvencesiz çalışan, emeğinin çok büyük bir kısmına el konan kadınların kendilerini bir güvencesizlik sarmalında bulmaları oluyor. Kadınlar yaşanan bu tür ekonomik krizlerde kimi zaman işten ilk çıkarılan olurken kimi zaman en kötü koşullarda en düşük ücrete çalıştırıldığı için tercih edilen olabiliyor ancak değişmeyen şey şu ki kadınlar için yeterince güvencesiz olan çalışma alanları gün geçtikçe daha güvencesiz hale geliyor. İşyerlerinde cinsel tacize ve mobbinge uğrayan kadınların doğrudan başvurabileceği mekanizmalar bulunmadığı gibi maruz bırakıldığı taciz karşısında ses çıkarmak ve bunu duyurmak isteyen kadınların karşısına türlü türlü engeller çıkıyor, patrondan çalışana tacize maruz bırakılan kadın üzerinde uygulanan psikolojik baskılarla tacizlerin üstü kapatılmak isteniyor. Çoğu zaman tacizcinin değil de tacize maruz bırakılan kadının çalıştığı bölüm ya da şube değiştirilerek tacizi duyurmak isteyen kadın cezalandırılıyor, tacizci aynı işe aynı yerde devam ederek,üstelik tacizin bilindiğini ancak cezasız kaldığını görerek çalışmaya devam ediyor. Tüm bunların sonucunda kadınlar kendilerini güvende hmedikleri, karşılaştıkları taciz ve mobbing uygulamalarını nereye iletebileceklerini dahi bilmedikleri işyerlerine gidip gelmek zorunda kalırken aynı zamanda esnek ve güvencesiz şekilde,her an tüm hakları gasp edilerek işten çıkarılma tehdidi altında, çok düşük ücretlerle çalışmaya devam ediyor. Ancak, tüm bunların karşısında yalnız ve savunmasız değiliz! Kadın kimliğine,bedenine ve emeğine yönelik saldırıların katlanarak arttığı, kadınların cezalandırıldığı erkeklerin kollandığı bir adalet sistemi tarafından bu saldırıların yaptırımsız bırakıldığı bir gerçek, fakat tüm bunların karşısında birbirini koruyan ve kollayan, kendini ve yanıbaşındaki kadını savunmaktan geri durmayan kadınlar ve hiçbir yasağın,hiçbir baskının büyümesini engelleyemediği bir kadın dayanışması var. Bu yüzden biliyoruz ki "savunmasız değiliz!".  Emeğimize, bedenimize, yaşamımıza yönelik hiç bir saldırının karşısında yalnız ve savunmasız değiliz. İşyerlerindeki esnek ve güvencesiz çalışmaya, emek sömürüsüne, cinsel tacize, mobbinge karşı yalnız ve savunmasız değiliz Bugün, bir fastfood restauranın da yaşanan tacize ve bildirilmesine rağmen tacize maruz bırakılan kadın çalışanlarını değil de tacizci amiri gözeten bir işletme anlayışına karşı, bu davanın ilk duruşmasında biraraya geldik. Dava sürecini bundan sonra da takip etmeye devam edeceğiz. İşyerleri kadınlar için güvenli hale getirilene, cinsel taciz ve mobbing uygulamaları ortadan kaldırılana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Emeğimizi, bedenimizi ve kimliğimizi savunmaktan vaz geçmeyeceğizYAŞASIN KADIN DAYANIŞMASI!” denildi. Taciz davasının açılmasına neden olan iddia, geçtiğimiz aylarda gerçekleşmişti. İddiaya göre aynı iş yerinde çalışan S.A., amiri E.E. tarafından personel odasına çağrılmış ve tacize uğramıştı.  
Körfez’de TEM Otoyolu kenarında faaliyette bulunan bir iş yerinde yaşandığı iddia edilen ve çalışan bayan personelin, amiri tarafından tacize uğramasıyla ilgili ilk duruşma yapıldı. Duruşma öncesinde Körfez Adliyesi’ne gelen ve “Kadın savunma ağı” adı verilen platforma dahil olan kadınlar, S.A. adlı davacı kadına destek verdiler.

Duruşma öncesin de Körfez İlçe Adliyesi’ne gelen ve bir yazılı açıklama yapan platform üyeleri, güçlü bir kadın dayanışması yapıldığını ve yalnız olmadıklarını söylediler. Yapılan yazılı açıklamada, “TEM Otoyolu Körfez İlçesinde yer alan ünlü bir fastfood restoranında çalışan bir kadın arkadaşımızın, amirinin tacizi üzerine bulunduğu suç duyurusu sonucunda savcı kovuşturma kararı verdi. Bugün, açılan davanın ilk duruşmasında arkadaşımızla dayanışmak, "işyerlerinde cinsel tacize ve mobbinge karşı savunmasız değiliz" demek için bir araya geldik.

Taciz, tecavüz ve istismar haberlerinin ardı arkasının kesilmediği bir süreçten geçerken kadınlar olarak bizlere yönelmiş saldırıların pek çok farklı boyutuyla karşı karşıyayız.  Bu saldırıların ciddi bir kısmını oluşturmasına rağmen, gündemde gerektiği kadar yer etmeyen ve üzerine söz söylenmeyen, örtpas edilen başlıklardan bir tanesi de işyerlerinde yaşadığımız güvencesizlik, cinsel taciz ve mobbing uygulamaları.

Mevcut ekonomik kriz, yaşamımızın her alanına sirayet ederken ve bu krizin türlü yansımaları pek çok boyutuyla ele alınırken, krizin kadınlar ve kadın emeği üzerindeki etkileri büyük ölçüde gözardı ediliyor ve bunun sonucu zaten güvencesiz çalışan, emeğinin çok büyük bir kısmına el konan kadınların kendilerini bir güvencesizlik sarmalında bulmaları oluyor.

Kadınlar yaşanan bu tür ekonomik krizlerde kimi zaman işten ilk çıkarılan olurken kimi zaman en kötü koşullarda en düşük ücrete çalıştırıldığı için tercih edilen olabiliyor ancak değişmeyen şey şu ki kadınlar için yeterince güvencesiz olan çalışma alanları gün geçtikçe daha güvencesiz hale geliyor.

İşyerlerinde cinsel tacize ve mobbinge uğrayan kadınların doğrudan başvurabileceği mekanizmalar bulunmadığı gibi maruz bırakıldığı taciz karşısında ses çıkarmak ve bunu duyurmak isteyen kadınların karşısına türlü türlü engeller çıkıyor, patrondan çalışana tacize maruz bırakılan kadın üzerinde uygulanan psikolojik baskılarla tacizlerin üstü kapatılmak isteniyor. Çoğu zaman tacizcinin değil de tacize maruz bırakılan kadının çalıştığı bölüm ya da şube değiştirilerek tacizi duyurmak isteyen kadın cezalandırılıyor, tacizci aynı işe aynı yerde devam ederek,üstelik tacizin bilindiğini ancak cezasız kaldığını görerek çalışmaya devam ediyor. Tüm bunların sonucunda kadınlar kendilerini güvende hmedikleri, karşılaştıkları taciz ve mobbing uygulamalarını nereye iletebileceklerini dahi bilmedikleri işyerlerine gidip gelmek zorunda kalırken aynı zamanda esnek ve güvencesiz şekilde,her an tüm hakları gasp edilerek işten çıkarılma tehdidi altında, çok düşük ücretlerle çalışmaya devam ediyor.

Ancak, tüm bunların karşısında yalnız ve savunmasız değiliz! Kadın kimliğine,bedenine ve emeğine yönelik saldırıların katlanarak arttığı, kadınların cezalandırıldığı erkeklerin kollandığı bir adalet sistemi tarafından bu saldırıların yaptırımsız bırakıldığı bir gerçek, fakat tüm bunların karşısında birbirini koruyan ve kollayan, kendini ve yanıbaşındaki kadını savunmaktan geri durmayan kadınlar ve hiçbir yasağın,hiçbir baskının büyümesini engelleyemediği bir kadın dayanışması var.

Bu yüzden biliyoruz ki "savunmasız değiliz!". 

Emeğimize, bedenimize, yaşamımıza yönelik hiç bir saldırının karşısında yalnız ve savunmasız değiliz.

İşyerlerindeki esnek ve güvencesiz çalışmaya, emek sömürüsüne, cinsel tacize, mobbinge karşı yalnız ve savunmasız değiliz

Bugün, bir fastfood restauranın da yaşanan tacize ve bildirilmesine rağmen tacize maruz bırakılan kadın çalışanlarını değil de tacizci amiri gözeten bir işletme anlayışına karşı, bu davanın ilk duruşmasında biraraya geldik. Dava sürecini bundan sonra da takip etmeye devam edeceğiz. İşyerleri kadınlar için güvenli hale getirilene, cinsel taciz ve mobbing uygulamaları ortadan kaldırılana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Emeğimizi, bedenimizi ve kimliğimizi savunmaktan vaz geçmeyeceğizYAŞASIN KADIN DAYANIŞMASI!” denildi.

Taciz davasının açılmasına neden olan iddia, geçtiğimiz aylarda gerçekleşmişti. İddiaya göre aynı iş yerinde çalışan S.A., amiri E.E. tarafından personel odasına çağrılmış ve tacize uğramıştı.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve korfezmanset.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.