Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir

Kadınlar çocuk istismarına "SON" dedi

EĞİTİM 04.07.2018 - 11:29, Güncelleme: 26.11.2022 - 01:09 1382+ kez okundu.
 

Kadınlar çocuk istismarına "SON" dedi

Kocaeli Kadın Platformu üyeleri Sabri Yalım Parkı’nda bir araya gelerek son zamanlarda sıklıkla ortaya çıkan ülke gündeminden düşmeyen istismar ve tecavüz olaylarını protesto etti.

Kocaeli Kadın Platformu üyeleri Sabri Yalım Parkı’nda bir araya gelerek son zamanlarda sıklıkla ortaya çıkan ülke gündeminden düşmeyen istismar ve tecavüz olaylarını protesto etti. Kocaeli Kadın Platformu üyeleri Sabri Yalım Parkı’nda bir araya gelerek son zamanlarda sıklıkla ortaya çıkan istismar ve tecavüz olaylarını protesto etti. Platform adına basın açıklamasını Eğitim Sen Şube Başkanı Hicran Turan gerçekleştirdi. Turan açıklamasında, “Türkiye’de çocuk istismarı ile kadına yönelik fiziksel ve cinsel şiddet her geçen gün artmaktadır. Çocuklara, hayvanlara, kadınlara uygulanan cinsel istismarlara göz yumanlar, mahkemelerde istismarcılara iyi hal indirimi verenler, 12 yaşındaki çocuklarda rıza arayanlar, istismarın üstünü örtmeye çalışanlar tarafından hazırlanmıştır. Belli ki AKP cinsel istismara yönelik koruyucu, önleyici politikalar üretmek yerine hadımla ya da idamla kendisini aklamanın derdinde. Cinsel istismarla gerçekten mücadele etmek erken yaşta evlendirmeyi meşrulaştıran Diyanet fetvalarını ortadan kaldırmak demektir” diye konuştu. KİMYASAL HADIMI ÇÖZÜM OLARAK SUNAMAZSINIZ Açıklamasını sürdüren Turan, “Eğitim müfredatlarından evlilik provalarını ve cinsiyetçi özendirmeleri çıkartmak; Kadın erkek eşitliği için politikalar üretmek demektir. Cinsel istismarda çocuğun rızasını arama gafletine düşmemek; Yasalarda cinsel istismar suçuna öngörülen cezaların uygulanmasını sağlamak; Kadın ve çocuk örgütleriyle birlikte tüm toplumda cinsel istismarı önlemek üzerine çözüm yollarının tartışmak demektir. Bütün istismarcıları hasta; kimyasal hadımı çözüm olarak sunamazsınız” sözlerini kullandı. ŞİDDET VE ADALETSİZLİK DE YAYGINLAŞIYOR “Cezalar artırılsın, bu erkekler idam edilsin, hadım edilsin gibi önerileri daha sık duymaya başladık” diyen Turan, “Peki, bu öneriler gerçekten çözüm olabilir mi? Cevabımız: Hayır. Çünkü: Çocuklara ve kadınlara yönelik suçlar arttıkça, bu suçlara yönelik adaletsiz yargı kararları arttıkça öfkeleniyoruz. Biliyoruz ki bu ülkede kadınlar ve çocuklar için adaletsizlik diz boyu. Üstelik şiddet ve adaletsizlik de yaygınlaşıyor, kanıksanıyor. Devletin kurumları, politikaları, yasaları ile işlenen suçların önüne geçmeye çalışacağına ilişkin güvenimiz yok” dedi. SUÇLARLA MÜCADELE İNTİKAMLA OLMAZ Turan sözlerini, “İdam ve hadım talebi, kadına, çocuğa ya da hayvana yönelik şiddeti de bu şiddetle mücadele etmeyi de “zalimlerin işi” haline getirir. Oysa uygulanan her türlü şiddet eşitsizliği ve ezen-ezilen ilişkisine dayanan toplumsal yapının bir parçasıdır. Bu yüzden de politik bir meseledir. Kadına ve çocuklara yönelik suçlarla mücadele intikamla olmaz. Devletin bu suçları cesaretlendirecek açıklamalar yapmaması ile olur. Devletin kadınların ve çocukların şiddete uğrayacakları koşulların ortadan kaldırılması için sürekli mücadele etmesiyle olur. Devletin, kadınlara ve çocuklara karşı işlenen suçları meşru gösteren geri fikirlerle mücadele etmesiyle olur” ifadeleriyle sürdürdü. GÜÇ EŞİTSİZLİKLERİNDEN BAĞIMSIZ DÜŞÜNÜLEMEZ Turan sözlerinin devamında, “Şiddete karşı mücadeleyi suç ve ceza ikilemine sıkıştırmak kadın cinayetlerinin altında yatan ataerkil sistemi, şiddetin yapısal nedenlerini, devletin sorumluluğunu, bütüncül politikaların eksikliğini, kadınların güçlendirilmesini, yargının cinsiyetçi bakış açısını pek çok şeyi perdelemektedir. Hadım cezası istemek demek şunu söylemektir: “tecavüz ve tüm cinsel saldırının temelinde erkeklerin cinsel haz arzusu vardır”, “bazı erkekler kendilerini tutamaz, hastalıklı, sapık erkeklerin devlet eliyle bedenlerine müdahale edilmesi gerekir”. Hadım cezası istemek, cinsel suçları işleyenleri ‘hasta’ görmek demektir. Oysa bu, doğru değildir. Tecavüz ve cinsel saldırı kadın, erkek arasındaki güç eşitsizliklerinden bağımsız düşünülemez” şeklinde konuştu. TEK BİR ERKEK TECAVÜZ NEDENİYLE İDAM EDİLMEDİ “İdam istemek demek kısasa kısas hukukunun işlemesi demektir” diyen Turan sözlerini, “Devlete bireyin yaşamını elinden alma hakkını verir, idam cezası adalet sistemini öç alma ve şiddet uygulama üzerinden kurar. Bütün araştırmalar ortaya koymakta ki idam cezasının olduğu ülkelerde cinsel şiddet ve cinayetlerde azalma olmuyor. İdam cezasının olduğu Hindistan, Afganistan, Pakistan, Suudi Arabistan, Irak, İran gibi ülkelerde tecavüz oldukça yaygındır. Demek ki idam öne sürüldüğü gibi kadına karşı şiddetin önüne geçebilecek caydırıcılıkta değil. Üstelik Türkiye’de idam cezası olduğu süre içerisinde tek bir erkek tecavüz nedeniyle idam edilmedi. Bunun aksine 10’u aşkın kadın sadece erkek öldürdüğü için idam edildi” ifadeleriyle noktaladı.  
Kocaeli Kadın Platformu üyeleri Sabri Yalım Parkı’nda bir araya gelerek son zamanlarda sıklıkla ortaya çıkan ülke gündeminden düşmeyen istismar ve tecavüz olaylarını protesto etti.

Kocaeli Kadın Platformu üyeleri Sabri Yalım Parkı’nda bir araya gelerek son zamanlarda sıklıkla ortaya çıkan ülke gündeminden düşmeyen istismar ve tecavüz olaylarını protesto etti.

Kocaeli Kadın Platformu üyeleri Sabri Yalım Parkı’nda bir araya gelerek son zamanlarda sıklıkla ortaya çıkan istismar ve tecavüz olaylarını protesto etti. Platform adına basın açıklamasını Eğitim Sen Şube Başkanı Hicran Turan gerçekleştirdi. Turan açıklamasında, “Türkiye’de çocuk istismarı ile kadına yönelik fiziksel ve cinsel şiddet her geçen gün artmaktadır. Çocuklara, hayvanlara, kadınlara uygulanan cinsel istismarlara göz yumanlar, mahkemelerde istismarcılara iyi hal indirimi verenler, 12 yaşındaki çocuklarda rıza arayanlar, istismarın üstünü örtmeye çalışanlar tarafından hazırlanmıştır. Belli ki AKP cinsel istismara yönelik koruyucu, önleyici politikalar üretmek yerine hadımla ya da idamla kendisini aklamanın derdinde. Cinsel istismarla gerçekten mücadele etmek erken yaşta evlendirmeyi meşrulaştıran Diyanet fetvalarını ortadan kaldırmak demektir” diye konuştu.

KİMYASAL HADIMI ÇÖZÜM OLARAK SUNAMAZSINIZ

Açıklamasını sürdüren Turan, “Eğitim müfredatlarından evlilik provalarını ve cinsiyetçi özendirmeleri çıkartmak; Kadın erkek eşitliği için politikalar üretmek demektir. Cinsel istismarda çocuğun rızasını arama gafletine düşmemek; Yasalarda cinsel istismar suçuna öngörülen cezaların uygulanmasını sağlamak; Kadın ve çocuk örgütleriyle birlikte tüm toplumda cinsel istismarı önlemek üzerine çözüm yollarının tartışmak demektir. Bütün istismarcıları hasta; kimyasal hadımı çözüm olarak sunamazsınız” sözlerini kullandı.

ŞİDDET VE ADALETSİZLİK DE YAYGINLAŞIYOR

“Cezalar artırılsın, bu erkekler idam edilsin, hadım edilsin gibi önerileri daha sık duymaya başladık” diyen Turan, “Peki, bu öneriler gerçekten çözüm olabilir mi? Cevabımız: Hayır. Çünkü: Çocuklara ve kadınlara yönelik suçlar arttıkça, bu suçlara yönelik adaletsiz yargı kararları arttıkça öfkeleniyoruz. Biliyoruz ki bu ülkede kadınlar ve çocuklar için adaletsizlik diz boyu. Üstelik şiddet ve adaletsizlik de yaygınlaşıyor, kanıksanıyor. Devletin kurumları, politikaları, yasaları ile işlenen suçların önüne geçmeye çalışacağına ilişkin güvenimiz yok” dedi.

SUÇLARLA MÜCADELE İNTİKAMLA OLMAZ

Turan sözlerini, “İdam ve hadım talebi, kadına, çocuğa ya da hayvana yönelik şiddeti de bu şiddetle mücadele etmeyi de “zalimlerin işi” haline getirir. Oysa uygulanan her türlü şiddet eşitsizliği ve ezen-ezilen ilişkisine dayanan toplumsal yapının bir parçasıdır. Bu yüzden de politik bir meseledir. Kadına ve çocuklara yönelik suçlarla mücadele intikamla olmaz. Devletin bu suçları cesaretlendirecek açıklamalar yapmaması ile olur. Devletin kadınların ve çocukların şiddete uğrayacakları koşulların ortadan kaldırılması için sürekli mücadele etmesiyle olur. Devletin, kadınlara ve çocuklara karşı işlenen suçları meşru gösteren geri fikirlerle mücadele etmesiyle olur” ifadeleriyle sürdürdü.

GÜÇ EŞİTSİZLİKLERİNDEN BAĞIMSIZ DÜŞÜNÜLEMEZ

Turan sözlerinin devamında, “Şiddete karşı mücadeleyi suç ve ceza ikilemine sıkıştırmak kadın cinayetlerinin altında yatan ataerkil sistemi, şiddetin yapısal nedenlerini, devletin sorumluluğunu, bütüncül politikaların eksikliğini, kadınların güçlendirilmesini, yargının cinsiyetçi bakış açısını pek çok şeyi perdelemektedir. Hadım cezası istemek demek şunu söylemektir: “tecavüz ve tüm cinsel saldırının temelinde erkeklerin cinsel haz arzusu vardır”, “bazı erkekler kendilerini tutamaz, hastalıklı, sapık erkeklerin devlet eliyle bedenlerine müdahale edilmesi gerekir”. Hadım cezası istemek, cinsel suçları işleyenleri ‘hasta’ görmek demektir. Oysa bu, doğru değildir. Tecavüz ve cinsel saldırı kadın, erkek arasındaki güç eşitsizliklerinden bağımsız düşünülemez” şeklinde konuştu.

TEK BİR ERKEK TECAVÜZ NEDENİYLE İDAM EDİLMEDİ

“İdam istemek demek kısasa kısas hukukunun işlemesi demektir” diyen Turan sözlerini, “Devlete bireyin yaşamını elinden alma hakkını verir, idam cezası adalet sistemini öç alma ve şiddet uygulama üzerinden kurar. Bütün araştırmalar ortaya koymakta ki idam cezasının olduğu ülkelerde cinsel şiddet ve cinayetlerde azalma olmuyor. İdam cezasının olduğu Hindistan, Afganistan, Pakistan, Suudi Arabistan, Irak, İran gibi ülkelerde tecavüz oldukça yaygındır. Demek ki idam öne sürüldüğü gibi kadına karşı şiddetin önüne geçebilecek caydırıcılıkta değil. Üstelik Türkiye’de idam cezası olduğu süre içerisinde tek bir erkek tecavüz nedeniyle idam edilmedi. Bunun aksine 10’u aşkın kadın sadece erkek öldürdüğü için idam edildi” ifadeleriyle noktaladı.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve korfezmanset.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.