“Bu Cesareti Tek Adam Yönetiminden Buluyorlar”

EMEP Partisi İl Başkanı Arzu Erkan son günlerde siyasilere yapılan tehditleri eleştirerek, tehdit eden kişilerin cesareti tek adam yönetiminden aldığını ifade etti Emek Partisi (EMEP) Başkanı Arzu Erkan yaptığı basın açıklamasında Muhalefete yönelik yapılan tehdit ve şantajları eleştirdi. Organize Suç Lideri Alaattin Çakıcı’nın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu tehdit emesi ve İBB Başkanı Ekram İmamoğlu’na yapılan ölüm tehditleri olağan hale geldiğini belirten EMEP İl Başkanı Arzu Erkan, "Bu gerici ve baskıcı politikalar karşısında demokratik hak ve özgürlükler mücadelesini kararlılıkla yükseltmekten başka çıkar yol yoktur" dedi. “TEHDİTLER ARTIYOR” Baskı, şantaj ve tehdit politikalarının sökmeyeceğini vurgulayan Erkan'ın açıklamasının devamında, “İBB başkanı Ekrem İmamoğlu’na suikast söylemlerinin ardından, bu kez CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendisinin ve ailesinin telefonlarının dinlendiğini belirterek tehdit altında olduğunu dile getirdi. Öncesinde barolar, TTB, TMMOB gibi meslek örgütlerini hedefe koyan tehdit politikası, Alaattin Çakıcı gibi suç örgütü liderlerinin açıktan tehditlerine kadar vardı.  Bu kervana eski cinayet zanlısı Mustafa Bilgehan Akıncı da katılarak CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nu tehdit etti” dedi. “BU CESARETİ TEK ADAM YÖNETİMİNDEN BULUYORLAR” Sözlerine geçmiş dönemlerde yaşanan benzer olayları hatırlatarak devam eden Erkan, “Hatırlanacağı üzere CHP lideri Kılıçdaroğlu Ankara Çubuk’ta linç girişimine maruz kalmış, saldırganlar neredeyse kahramanlaştırılmıştı. Kapatılan DTP’nin Genel Başkanı, Kürt siyasetçi Ahmet Türk’e Samsun’da saldıran İsmail Çelik ise yıllar sonra “Aynı durum olsa yine yumruk atardım” deme cesaretini bulabilmişti. Açık ki mafya sözcüleri, suç örgütü liderleri ve karanlık odaklar bu cesareti tek adam yönetimde buluyor ve iktidarın toplumu kutuplaştırma, muhalif olanlara gözdağı verme politikasından besleniyor” şeklinde konuştu.  "HAK VE ÖZGÜRLÜKLER MÜCADELESİNİ YÜKSELTELİM" Erkan açıklamasının sonlarında doğru, “Erdoğan ve hükümetinin gelinen yerde; siyasi faaliyet yürütme, ifade ve örgütlenme özgürlüğü gibi demokratik hakların kırıntılarından bile rahatsız olduğu aşikâr. Son yıllarda zirve yapan grev ve gösteri yasakları, işçilere, emekçilere, hak arama eylemlerine uygulanan şiddet, muhalif kesimlere yönelik operasyon, gözaltı ve tutuklamalar, açılan davalar bu gerici dalgadan bağımsız değil. Baskı, şantaj ve tehdit politikaları sökmeyecektir. Bu gerici ve baskıcı politikalar karşısında demokratik hak ve özgürlükler mücadelesini kararlılıkla yükseltmekten başka çıkar yol yoktur” ifadelerini kullanarak açıklamasını sonlandırdı.